Strateji oyunlarından Mutlak sıfatları olan Allah konusunda çıkarım
Notunuzdaki bu düşünce, insan doğasının sınırlılığı ile Yaratıcı'nın mutlaklığı arasındaki zıtlığı çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Özellikle dikkat, ilgi ve gayret gibi zihinsel ve ruhsal kapasitelerin sınırlı oluşu üzerinden, kainatın idaresindeki sonsuz kapasiteye bir çıkarım yapıyor.
Bundan anladıklarım şunlar:
İnsanın Sınırlı Odaklanma Yeteneği
"İnsan bir anda çok şeyle ilgilenirken dikkati, ilgisi, gayreti azalır, bölünür çünkü sınırlıdır." Bu ifade, insan olmanın temel bir gerçeğine işaret ediyor. Beynimiz ve bilincimiz, belirli bir anda ancak belirli bir miktarda bilgiyi işleyebilir, belirli sayıda konuya odaklanabilir. Aynı anda birden fazla karmaşık görevi yapmaya çalıştığımızda performansımız düşer, hatalar yaparız. Bu durum, insan iradesinin, bilgisinin, gücünün ve dikkat kapasitesinin sınırlı olduğunu gösterir. Bir birey olarak bizler, birkaç evi idare etmekte bile zorlanırken, bir şehri, bir ülkeyi, hatta bir tek hücreyi bile aynı anda tam kontrolle yönetemeyiz.
Kainatın Mutlak ve Sınırsız İdaresi
Notunuzun can alıcı kısmı ise "Mana-i muhalifi ile eğer azalmıyor ise mutlaktır." ifadesi. Burada, insanın sınırlılığının zıttı bir durumdan hareketle, kainatın işleyişine dair bir çıkarım yapılıyor:
-
Tek Bir Anda Sayısız Varlıkla İlgilenme: Kainatta, aynı anda milyarlarca canlının rızkı veriliyor, milyarlarca gezegen yörüngesinde dönüyor, sayısız kimyasal reaksiyon gerçekleşiyor. Bir yaprağın damarından, bir karıncanın hayatına, bir galaksinin oluşumuna kadar her şey, kusursuz bir düzen içinde, eş zamanlı olarak işliyor.
-
Dikkat, İlgi, Gayrette Azalma Yok: Bu muazzam ve karmaşık sistemde hiçbir şeyin "unutulmadığı", "atlanmadığı", "ihmal edilmediği" gözlemlenir. Hiçbir yerde bir "bölünme" ya da "azalma" emaresi yoktur. Her şey, sanki tek bir varlıkla ilgileniliyormuşçasına tam bir dikkat, ilgi ve gayretle yönetiliyor gibidir.
-
Mutlak Sıfatlara Sahip Yaratıcı: İşte bu durum, bu muazzam sistemi yönetenin, tıpkı insan gibi sınırlı olmadığını, aksine mutlak sıfatlara sahip bir Zat olduğunu kanıtlar. Bu Zat;
-
Mutlak İlim (Her şeyi Bilme): Her ayrıntıyı, her anı bilir ve yönetir.
-
Mutlak Kudret (Her şeye Gücü Yetme): Tüm bu varlıkları aynı anda yaratır, idare eder ve dönüştürür.
-
Mutlak İrade (Her şeyi Dileme): Her şey, O'nun dilemesiyle kusursuzca gerçekleşir.
-
Mutlak Dikkat ve Şefkat: Hiçbir varlığı, hatta en küçüğünü bile ihmal etmez, ilgisiz bırakmaz.
-
Bu not, kainattaki mükemmel düzen ve işleyişin, ancak sınırsız, mutlak ve aşkın bir Yaratıcı tarafından var edilebileceğine dair çok güçlü ve akli bir delil sunuyor. Kendi sınırlılıklarımızı fark ederek, kainatın Yaratıcısı'nın sınırsızlığını idrak etmeye davet ediyor.